Şeker hastalığı, Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır. Tip 1 diyabet hastaları genellikle insülin tedavisi ile yönetilirken, Tip 2 diyabet hastaları sıklıkla oral veya enjekte edilebilir ilaçlar ile tedavi edilir. Pankreası ameliyatla alınan hastalar da insülin tedavisi gerektirir. Kullanılan ilaçların çoğunluğu tablet formunda olup, bazıları enjeksiyonla uygulanır. Bu ilaçların sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizlerle birlikte kullanılması önemlidir. Şeker hastalığında kullanılan ilaçlar, insülin dışında çeşitli mekanizmalarla çalışır ve yan etkileri olabilir. Bu durumda ilaçların değiştirilmesi gerekebilir. Oral yolla alınan ilaçların vücuttaki etkileri farklıdır; bazıları pankreasta insülin salgısını artırırken, bazıları vücutta bulunan insülinin etkin kullanımını sağlar. İlaçların kullanımı kandaki şeker seviyesine göre doktor tarafından ayarlanır. Bazı hastalarda tek ilaç yeterli olurken, bazı hastalarda 2-3 ilaç kombinasyonu bir arada kullanılmaktadır. Diyet ve egzersiz programına rağmen kan şekeri düşürülemediğinde ilaç tedavisine başlanır. Şeker Hastalığı İlaçlarına BaşlanmasıHastanın açlık kan şekeri seviyesi 108 mg/dl üzerinde olduğunda veya HbA1c değeri %6,5 üzerinde olduğunda ilaç tedavisine geçilir. Hap şeklinde ilaçlarda en düşük dozla tedaviye başlanır ve yapılan takipte kan şekeri düzeyine göre ilaç dozu ayarlanır. İlaçlar genellikle kombinasyon yapılarak uygulanır ve dozu maksimum düzeye kadar artırılabilir. Bir bölüm hastada ilaç kullanımına rağmen kan şekeri seviyesi ayarlanamaz. Bunun sebepleri arasında ilaçların düzensiz kullanılması, enfeksiyon, stres gibi etkenler, ilacın etkisinin kalmaması veya pankreasta insülin üreten beta hücrelerinde hasar meydana gelmesi bulunabilir. Hangi Hastalar İlaçları Kullanamaz?Tip 1 diyabet hastaları, Tip 2 diyabet hastası olup karaciğer ve böbrek hastaları, pankreası ameliyatla alınanlar, pankreasında iltihap olan hastalar hap şeklinde ilaç kullanamaz. Bu hastaların insülin alması gerekmektedir. Şeker Hastalığında İlaç TürleriKanda Bulunan İnsülinin Etkisini Artıran İlaçlar:Bu ilaçlar metformin türü ilaçlardır. Vücutta kas ve yağ dokusu üzerinde etki göstererek, kanda bulunan insülinin etkisini artırır. Bu ilaçların kandaki şeker seviyesini normalin altına düşürme etkisi yoktur. Bu ilaçlar kan şekerini düşürmedeki etkisini;
Bu ilaçların yan etkisi olarak mide bulantısı, ishal ve ağızda madeni bir tat bırakma şeklinde olabilir. Bu etkilerin azaltılması için, ilaçların yemekle ya da yemek sonrasında alınması ve dozun yavaş bir şekilde artırılması uygun olur. Metformin türü ilaçlar hastaların kilo almasına neden olmaz, ancak kilo vermelerine yardımcı olabilir. Bu ilaçların hastaların herhangi bir ameliyata girmesinden önce ya da vücuda boya verilen kalp anjiyosu gibi işlemlerde bırakılması gerekir. Ayrıca hamile ve emziren kadınlara da bu ilaçlar verilmez. Bu ilaçları çok alkol alan kişilerin kullanmaması gerekir. İnsülin kullanan hastalar metformin grubu ilaçları da birlikte kullanabilir. İnsülin Salgısını Artıran İlaçlar: Sülfonilüre grubu ilaçlardır. Bunlar pankreası insülin salgılaması yapmak için uyararak, kandaki şeker düzeyini artırır. Bu ilaçların hipoglisemi etkisi olabilir. Bu nedenle doktorun tavsiyelerine uyularak kullanılabilir. Yemekten hemen önce alınan ilaçlar, yemeklerin gün boyu düzenli yenmesi halinde, hipoglisemi etkisi düşürülebilir. İlaçların yan etkisi olarak kilo alma, ciltte kızarıklık, sarılık ve mide bozuklukları görülebilir. Yine bu ilaçlar hamile ve emziren kadınlarda kullanılmaz. Şeker hastalığının ilerlemesi durumunda, ilacın dozu doktor tarafından artırılabilir. Bunlar metformin grubu ilaçlarla birlikte kullanılmalıdır. Karbonhidratların Bağırsaklardan Emilimini Azaltan İlaçlar: Acarboz ve glinid grubu ilaçlardır. Bunlar karbonhidratların bağırsakta emilimini azaltarak hastalara destek olur. Yemeğin başında alınan ilaçlar, hastalarda tokluk kan şekerinin yükselmesine engel olur. Hastalarda şişkinlik, gaz ve ishal etkileri olabileceğinden, düşük dozla başlanması tavsiye edilir. Ancak bağırsaklarında sorun olanlara ve bağırsaklarından ameliyat olmuş hastalara önerilmez. Yağ Dokusu Üzerinde Etkili İlaçlar: Bu ilaçlar yemekle birlikte ya da aç karnına, günde 1-2 defa alınabilirler. Yağ dokusu üzerinde etkili olarak, insülinin etkili çalışmasını sağlar ve insülin direncini azaltır. İlaçların kilo aldırma etkisi olabilir. Bunlar kalp yetmezliği olan hastalara önerilmemektedir. Şeker İlaçlarının Etkisiz Olması İlaçların kullanımının başında kan şekerini düşürmede etkisiz kalması halinde, pankreasta insülin salınımı olmayabilir ya da ilaçların seçimi uygun değildir. Tip 1 diyabet hastalarında beta hücreleri olmadığından, ilaçların herhangi bir etkisi olmaz. Ayrıca ilaçlar belirli bir süre kullanıldıktan sonra etki göstermeyebilir. Genellikle 5 yıl sonra ilaçların değiştirilmesi ya da ilaç kombinasyonlarının kullanılması tavsiye edilir. Ancak çok sayıda ilaç kullanmak yerine, genellikle insüline geçiş yapılır. Bazı hastalarda ilaç dozunun artırılması ve değiştirilmesi gibi önlemlerin yanında, uygun diyet ve egzersiz programları uygulanır. Buna rağmen ilaçların etkisiz kalmasının diğer sebepleri ise;
|
Şeker hastalığı ile ilgili bu bilgileri okuduktan sonra, ilaç tedavisine başlama kriterlerini düşündüm. Açlık kan şekeri seviyem 108 mg/dl'nin üzerinde çıkarsa ya da HbA1c değerim %6,5'i geçerse, ilaç tedavisine geçmem gerektiğini anlıyorum. Bu durumda en düşük dozla başlayıp, doktorun önerilerine göre ayarlama yapmam gerekiyor. Ancak, ilaçların etkisiz kalması durumunda, bunun nedenleri arasında stres, enfeksiyon veya düzensiz ilaç kullanımı gibi faktörlerin olabileceği aklıma geldi. Peki, bu durumu yaşayan bir kişi için en kritik nokta ne olmalı? Hangi önlemleri almak, tedavi sürecini daha etkili hale getirebilir?
Cevap yazMurad,
İlaç Tedavisine Başlama Kriterleri hakkında yaptığın değerlendirme oldukça yerinde. Kan şekeri seviyelerinin ve HbA1c değerinin izlenmesi, tedavi sürecinde önemli bir rol oynuyor. Eğer bu değerler belirttiğin seviyelerin üzerinde çıkarsa, ilaç tedavisine başlamanın gerekliliği konusunda haklısın.
En Kritik Nokta ise, düzenli takip ve doktorla iletişimde kalmak olmalıdır. Tedavi sürecinde, kan şekeri seviyelerini düzenli olarak ölçmek ve bu verileri doktorunla paylaşmak, tedavi planının etkinliğini artırır. Ayrıca, doktorun önerilerine sadık kalmak ve ilaçları düzenli almak da son derece önemlidir.
Önlemler açısından, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek büyük fark yaratabilir. Dengeli beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve stres yönetimi tekniklerini uygulamak, tedavi sürecinin başarısını artıracaktır. Duygusal ve fiziksel sağlığı desteklemek için, meditasyon veya yoga gibi aktiviteleri de düşünebilirsin.
Sonuç olarak, bu süreci daha etkili hale getirmek için düzenli takip, sağlıklı yaşam tarzı ve doktorla sürekli iletişim, en kritik unsurlar arasında yer alıyor. Geçmiş olsun, umarım sağlığını en kısa sürede iyileştirirsin.