Reaktif hipoglisemi, yemek sonrasında kan şekerinin düşmesiyle ortaya çıkan ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Bu rahatsızlık; halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, iş veriminin düşmesi, öfke, sabırsızlık ve sinirlilik gibi belirtilerle kendini gösterir. Toplumda oldukça yaygın olmasına rağmen, genellikle önemsenmeyen bir durumdur. Reaktif hipoglisemi, genellikle kilo veremeyen bireylerde daha sık görülür.

Bu belirtiler, dengesiz beslenme, aşırı karbonhidrat, nişasta ve şekerli gıdalar tüketmek, stres, aşırı kafein alımı veya ailede kalıtsal şeker hastalığı olması gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kilolu bireylerde hipoglisemi atakları daha sık görülse de, normal kiloda olup egzersiz yapmayan veya depresyon geçiren kişilerde de kan şekeri düşüklüğü yaşanabilir. Kan şekerindeki düşüklük genellikle sabah 11:00 ile öğleden sonra 16:00 saatleri arasında olur ve hastalar bu saatlerde kendilerini daha yorgun hissederler. Bu nedenle kek, çikolata, pasta gibi besinlere yönelirler. Bu besinlerin tüketilmesi belirtileri geçici olarak hafifletir. Ancak, öğle yemeğinde tüketilen tatlı ve nişastalı gıdalar, öğleden sonra kan şekerinde düşüşe neden olur. Sabah ve öğle yemeklerinde protein tüketenlerde bu etkiler daha az görülür. Kan şekeri düşmesinin ardından yenilen tatlı besinler geçici bir rahatlama sağlar, ancak daha sonra yeniden kan şekerinde düşüş olur. Bu iniş-çıkışlarla birlikte kişiler daha fazla şekerli besin tüketmeye başlar. Sabahları huzursuz olurlar ve tartışma eğilimi gösterirler. Yemek yedikten sonra belirtiler düzelir. Diyet yapan kişiler, baş dönmesi ve açlık atakları nedeniyle diyetlerini bırakabilirler. Kan şekeri düşmesinin önlenmesi için sebze ve meyve, tam tahıl ürünleri tüketilmelidir. Hastalar üç ana öğün ile üç ara öğün tüketmelidir. Bu ataklar, stres hormonlarının yani adrenalin salgılanmasının artmasına neden olabilir ve panik atak, anksiyete ve depresyon gibi etkiler gösterebilir.

Glisemik indeksi yüksek besinler yani nişastalı gıdalar, basit şekerler, baklava, reçel, börek ve patates gibi yiyecekler oldukça azaltılmalıdır. Besinlerin glisemik indeksi öğrenilmeli ve buna göre tüketilmelidir. Kilo vermek için hastaların bu diyeti uygulaması gerekir. Şeker yükü fazla olan yani glisemik indeksi yüksek olanlar beslenme listesinde olmamalı ya da çok az yer almalıdır. Bunların yerine tam buğday ekmeği, yulaf ve kepek ekmeği gibi şeker yükü düşük olanlar tüketilmelidir. Bu diyet kişiye özel olarak düzenlenmelidir. Hastalarda yapılan kan testleriyle reaktif hipoglisemi tanısı konulduysa, yaşam koşullarına uygun özel bir diyet planlanmalıdır. Bu hastalar yemeklerini az ve sık yemeli, yemekler sıcak ya da soğuk olmamalı, yemekten önce ve sonra dinlenmeli, yemekte sıvı almamalı, sıvılar yemekten 45 dakika önce ve sonra alınmalı, meyve günde 2 porsiyondan fazla tüketilmemeli, yemekten sonra bir süre sırt üstü yatarak dinlenmelidir.