Tip 2 Şeker HastalığıTip 2 şeker hastalığı, hücrelerin insüline direnç göstermesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. İnsülin, kandaki şekerin hücrelere geçişini sağlar. Normal durumda açlık kan şekeri 70-100 mg/dl arasında olmalıdır. Ancak kan şekeri seviyesi 100-125 mg/dl arasında olan bireyler pre-diyabet olarak kabul edilirken, 126 mg/dl ve üzeri kan şekeri olanlar tip 2 şeker hastalığına sahip olarak değerlendirilir. Tip 2 şeker hastalığı genellikle 40 yaş üzerindeki kişilerde görülür. Bu hastalık, pankreasın yeterli düzeyde insülin salgılayamaması ya da salgılanan insülinin hücreler tarafından yeterli derecede kullanılamaması nedeniyle kan şekerinin normalin dışında yükselmesi durumudur. Tip 2 şeker hastalığının görülme sıklığı oldukça fazladır ve diyabet hastalarının yaklaşık %90'ı tip 2 diyabetlidir. Tip 2 Şeker Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Tip 2 Şeker Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?Şeker hastalığı tamamen iyileştirilemez, ancak doğru tedavi yöntemleriyle hastalığın oluşturabileceği zararlar ve belirtiler etkisiz hale getirilebilir. Tip 2 şeker hastalığında tedavinin amacı, kan şekerini normal seviyelerde tutmaktır. Bu nedenle hastalar, hastalığı kontrol etmeyi öğrenmeli ve düzenli olarak egzersizlerini, diyetlerini ve ilaçlarını uygulamalıdır. Tip 2 şeker hastalığının tedavisinde ilaç kullanımının yanı sıra yaşam tarzının da değiştirilmesi gereklidir. Diyetin iki önemli amacı vardır: biri vücuda alınan glikoz seviyesini sınırlamak, diğeri ise sağlıklı kiloyu kontrol altında tutmaktır. Tip 2 şeker hastaları, karbonhidrat miktarı dengeli olan bir diyet uygulamalıdır. Glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir. Fazla kan şekeri kas hücreleri tarafından yakılır ve böylece kan şekeri kontrol altına alınmış olur. Bu durumda insülin ve ilaç ihtiyacı azalır. Egzersiz yaparken aşırıya kaçmamak çok önemlidir, çünkü fazla egzersiz kan şekerinde ani düşüşlere sebep olabilir. Kan şekeri sık sık kontrol edilerek tedavilerin işe yarayıp yaramadığı, beslenmedeki değişikliklerin tip 2 şeker hastalığına etkisi gözlemlenmelidir. Bazı tip 2 şeker hastalarında beslenme ve egzersiz yeterli olurken, bazı hastalarda ilaç tedavisine de gerek duyulmaktadır. İlaç tedavisi hastanın durumuna ve hastalığın gidişatına göre değişiklik gösterebilir. İlaçlarla kontrol altına alınamayan tip 2 şeker hastalarında insülin tedavisi de bazı durumlarda gerekli olabilir. Tip 2 Şeker Hastalığında Öneriler
|
Tip 2 şeker hastalığının belirtileri arasında sık sık idrara çıkma, ağız kuruluğu ve çok su içme isteği gibi şikayetler yer alıyor. Bu belirtileri yaşayan biri olarak, acaba bu durumların hepsi birden mi ortaya çıkıyor yoksa bazıları daha ön planda mı oluyor? Şeker hastalığının tedavisinde yaşam tarzı değişikliklerinin önemli olduğunu biliyorum; diyet ve egzersiz dengesini nasıl kurmalıyım? Ayrıca, ilaç tedavisine başlamamı gerektirecek bir durum olup olmadığını nasıl anlayabilirim?
Cevap yazTuğaltay, öncelikle yaşadığınız belirtiler Tip 2 şeker hastalığının yaygın belirtileri arasındadır. Ancak her bireyin hastalık belirtileri farklı şekillerde ve şiddette ortaya çıkabilir. Kimi zaman tüm belirtiler aynı anda görülebilirken, bazen de bazıları daha belirgin olabilir. Bu nedenle, belirtilerinizi dikkatlice takip etmek ve bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.
Yaşam tarzı değişiklikleri, Tip 2 şeker hastalığının yönetiminde büyük bir rol oynar. Dengeli bir diyet ve düzenli egzersiz bu süreçte size yardımcı olabilir. Diyetinizde, düşük glisemik indeksli gıdalar, tam tahıllar, sebzeler ve protein kaynaklarına yer vermek önemlidir. Aynı zamanda şeker ve işlenmiş gıdalardan kaçınmalısınız. Egzersiz ise kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesinde etkilidir. Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta aerobik egzersiz yapmanız önerilir.
İlaç tedavisine ihtiyaç duyup duymadığınızı belirlemek için kan şekeri seviyelerinizi düzenli olarak kontrol ettirmeniz gerekmektedir. Doktorunuz, kan şekeri seviyelerinizin yanı sıra A1C test sonuçlarına bakarak size en uygun tedavi planını oluşturacaktır. Eğer kan şekeri seviyeleriniz diyet ve egzersizle kontrol altına alınamıyorsa, doktorunuz ilaç tedavisine başlamanızı önerebilir. Sağlık durumunuzu yakından takip etmek ve doktorunuzla düzenli iletişimde olmak bu süreçte oldukça önemlidir.