Diyabet ameliyatı, metabolizmanın yeniden düzenlendiği sindirim sistemiyle ilgili cerrahi bir operasyondur. Bu ameliyatlar, metabolik cerrahi yöntemleriyle gerçekleştirilir ve birçok farklı operasyon türünü içerir. Başlangıçta obezite cerrahisi olarak uygulanan bu ameliyatlar, hastaların kilo verdikten sonra tekrar kilo almasını önlemek amacıyla kapsamı genişletilerek yapılmaya başlanmıştır. Bu cerrahi müdahale sırasında ince bağırsakların işlevi kısıtlanarak, hastaların kilo vermesi sağlanır. Diyabet ameliyatı, şeker hastalığı başta olmak üzere yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği gibi rahatsızlıkların giderilmesinde de etkili olur. Diyabet ameliyatıyla hastalar kilo vermeden önce bile kan şekeri seviyeleri düzelmeye başlar. Ameliyat, metabolizmada belirli değişiklikler yaparak yalnızca kilo kaybı değil, aynı zamanda metabolik etkiler de sağlar.

Şeker hastalarının genellikle kilo sorunları bulunmaktadır ve bu nedenle diyet programlarına uymaları gerekmektedir. Ancak, şeker hastalarının yalnızca %7'si iki yıl süreyle diyet programına uyabilir. Diyet, egzersiz, ilaç kullanımı ve insülin gibi uygulamalar, hastaların günlük korunmalarında etkilidir. Bu uygulamaları sürekli olarak yapmayan kişiler, sürekli risk altında olurlar. İlaç tedavisi ise hastaların kontrol altında tutulmasını sağlar. Diyabet ameliyatı sayesinde şeker hastalığının olumsuz etkilerinden kurtulmak mümkün olabilir.

Diyabet ameliyatı, bir obezite ameliyatı olarak görülmemelidir. Bu ameliyat, metabolik sendrom kapsamında olan Tip 2 diyabet hastalarını tedavi eder. Ameliyat sırasında bağırsaklarda emilim bozukluğu veya kısıtlaması oluşmaz. Hastalar ameliyattan sonra 6 ay ile 1 yıl içinde, serbest diyet programıyla, vitamin ve mineral takviyesine gerek olmadan normal yaşamlarına dönebilirler. Ameliyatın 3. günü itibarıyla sulu gıdalara başlanabilir. Ağızdan alınan gıdalarla birlikte, günde bir tablet kalsiyum ve iki ölçek vitamin şurubu alınması gerekir. Hastalar ameliyattan önce kullandıkları tansiyon ve kolesterol ilaçlarını bırakır. Hastaların bir kısmında metabolik etki birkaç hafta ile birkaç ay arasında ortaya çıkabilir. Ameliyattan bir yıl sonra, hastalar herhangi bir vitamin veya mineral desteğine gerek duymazlar.

Diyabet ameliyatı sadece Tip 2 diyabet hastalarına uygulanabilir. Tip 2 diyabetin sebep olduğu metabolik sendromun tedavisi, ameliyatla sağlanmaya çalışılır. Bunun yanı sıra, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği, obezite gibi rahatsızlıklar da tedavi edilir. Ameliyat, hormonal mekanizmalarda değişim yaparak insülinin üretilmesini ve etkisini artırır. Bu, kişideki insülin direncini kontrol altına almada etkili olur. Ameliyat, 18-65 yaş arasındaki şeker hastalarına uygulanabilir.

Ameliyat, emilim kısıtlamasına neden olmaz ve ince bağırsakların mesafesinde belirgin bir değişim olmaz. Bu nedenle gıdaların bağırsaktaki özümlenme kapasitelerinde azalma olmaz. Besinler tam olarak emilir ve kullanıma sunulur. Hastalar, ameliyattan sonra açlık hissine kapılmazlar. İlk başlarda biraz iştahsızlık olabilir, ancak bu geçici bir etkidir ve 1-2 ay içinde düzen sağlanır. Ameliyat sonrası dönemde hastalar daha enerjik olur ve bol su içmelidir. Ancak, iştahı baskılayan etki nedeniyle susama ihtiyacı duyulmaz. Yine de 1-2 ay boyunca bol su içmeye özen gösterilmelidir. Üç ay sonra yumuşak ve iyi pişmiş katı gıdalar yenilmeye başlanabilir. Hastalar, ameliyat sonrası 6 ay kadar diyabet hastalığının gereklerine uygun şekilde beslenmeye dikkat etmelidir.