Şeker hastalığı, kandaki şeker seviyelerinin yükselmesine neden olan, yaşam boyu etkili bir metabolik hastalıktır. Bu durumda, pankreas tarafından üretilen insülin hormonu yeterli miktarda salgılanmamakta ya da hiç üretilmemektedir. Bazı hastalarda ise vücutta insülin direnci gelişmiştir. Besinlerin Enerjiye Çevrilmesi Tüketilen yiyeceklerin sindirimi sırasında, glikoz olarak bilinen kan şekeri, kan dolaşımına girer. Glikoz, vücutta enerji üretilmesini sağlayan bir yakıt kaynağıdır. Pankreasın beta hücreleri tarafından insülin hormonu üretilir. İnsülin, glikozu kan dolaşımından alıp kaslara, dokulara ve hücrelere ulaştırarak vücudun enerji üretmesine yardımcı olur. Bu döngüde aksaklık olduğunda, yani glikoz hücrelere giremeyip kanda birikmeye başladığında, kandaki şeker oranı yükselmeye başlar. Bir kişinin şeker hastası olduğunu belirleyen değerler ise; açlık kan şekeri değerinin 100-125 mg/dl arasında olması gizli şeker, 126 mg/dl üzerindeki açlık kan şekeri oranı ise şeker hastalığı olarak kabul edilir. Şeker Hastalığının Nedenleri Şeker hastalarında kan şekeri seviyeleri yüksektir. Bunun başlıca nedenleri şunlardır:
Şeker Hastalığının Tipleri Şeker hastalığı, sebepleri ve risk faktörleri farklı olan iki tipte gelişebilir: Tip 1 ve Tip 2 diyabet. Tip 1 Diyabet Tip 1 diyabet, herhangi bir yaşta etkili olabilir, fakat daha çok çocukları ve genç yetişkinleri etkiler. Bu tip diyabet, pankreasta insülin hormonunu üreten beta hücrelerinin bağışıklık sistemi tarafından zedelenmesiyle oluşur. Bu nedenle insüline bağımlı diyabet olarak da bilinir. Toplumda görülen şeker hastalarının %10'u bu tip diyabet hastasıdır. Tip 2 Diyabet Tip 2 diyabet genellikle erişkinlerde ve obez kişilerde etkili olur. Bu hastalarda insülin salgılanmasından çok, dokularda bulunan insülin reseptörlerindeki direnç nedeniyle glikoz metabolizmasında bozulma meydana gelir. Bu tip diyabetin genetik yatkınlıkla geliştiği de düşünülmektedir. Bu hastalar başlangıçta uzun dönem insülin ihtiyacı duymazlar. Bu nedenle insüline bağımlı olmayan diyabet olarak tanımlanır. Toplumdaki şeker hastalarının %90'ı Tip 2 diyabet hastasıdır. Şeker Hastalığının Bulguları Şeker hastalığına bağlı klinik bulgular, vücutta yağ, protein ve karbonhidrat metabolizmasının bozulmasıyla görülmeye başlar. İnsülin eksikliği veya insülin direnci nedeniyle hücrelere giremeyen glikoz, belirli bir seviyeyi aşınca idrarla atılmaya başlar. Böbreklerle atılan idrarda glikozla birlikte sıvı miktarı artar, bu da sık ve çok idrar yapmaya neden olur. Vücut sıvı miktarını karşılayabilmek için daha fazla su içer. Vücut enerji için glikozu kullanamadığında, yağ ve protein depolarını kullanmaya başlar. Bu süreçte iştah artar, ancak kilo kaybı hızlanır. Ayrıca çabuk yorulma, cilt enfeksiyonu ve bulanık görme gibi belirtiler de oluşabilir. Minerallerin Önemi Vücutta çeşitli bezlerin çalışması ve gereken hormonları üretebilmesi için bazı minerallerin alınması gerekir. Bu mineraller az miktarda gerekli olsa da, kişiler bunları besinler aracılığıyla almalıdır. Bu minerallerin bulunduğu yiyecekler tüketilmediğinde, şeker hastalığı ve diğer hastalıklar meydana gelebilir. Bu nedenle insanların beslenmelerine özen göstermesi gerekmektedir. |
Bülbül
24 Temmuz 2024 ÇarşambaBenzer belirtiler yaşıyorum ve sık sık idrara çıkmam ve sürekli su içme isteğim var. Bu belirtiler gerçekten şeker hastalığının işareti olabilir mi?
Cevap yazAdmin
24 Temmuz 2024 ÇarşambaMerhaba Bülbül,
Bahsettiğiniz belirtiler, yani sık sık idrara çıkma ve sürekli su içme isteği, gerçekten de diyabetin (şeker hastalığının) yaygın belirtileri arasında yer alıyor. Ancak, bu belirtiler başka sağlık sorunlarının da göstergesi olabilir. En doğru ve kesin bilgiye ulaşmak için bir doktora başvurmanızı öneririm. Doktorunuz gerekli testleri yaparak size en doğru teşhisi koyacaktır. Sağlıklı günler dilerim!