Şeker hastalığı, bireylerin beslenme düzenlerini dikkatli bir şekilde yönetmelerini gerektiren bir metabolizma hastalığıdır. Bu hastalık, glikozun hücrelere girememesi ve hücrelerde glikoz kapısının açılmaması sorununu beraberinde getirir. Toplumda giderek artan şeker hastalığının yaygınlaşmasında, beslenmede yağ ve şeker oranı yüksek yiyeceklere ağırlık verilmesinin yanı sıra, hareketsiz yaşam tarzı ve obezite sorunları da önemli rol oynamaktadır. Şekerli gıdaların tüketilmesi, obezite sorununun artmasında etken olup, şeker hastalarının %85-90 oranında insülin direnci bulunmaktadır. Şeker hastalığı oluşma riski yüksek olan kişilerde, obezitenin hastalığın gelişimini hızlandırdığı bilinmektedir. Şeker hastası olanlar, öncelikle şeker tüketimini sınırlandırmalı ve fazla kilolarını vermelidir. Bu nedenle uygun bir şeker hastalığı diyeti yapılmalı ve beslenme düzenine dikkat edilmelidir. Diyet listesi, kişinin genel durumu, kilosu, yaşı ve beslenme kültürüne göre düzenlenmelidir.

Vücudun ihtiyacı olabilecek şeker, nişasta, yağ ve protein içeriği olan besinler orantılı olarak tüketilmelidir. Meyve ve sebze, süt, ekmek gibi besinlerin içinde bulunan şeker ve nişasta, vücudun ihtiyacı olan enerjiyi sağlar. Ancak, şeker içeriği yüksek olan besinlerin tüketimi sakıncalıdır ve yüksek kan şekerine neden olacağı için diyetin içeriğine alınmamalıdır. Vücuttaki dokuları onaran ve enerji elde edilmesinde kullanılan protein, belirli oranlarda tüketilmelidir. Diyette süt ve süt ürünleri, tavuk, et ve balık gibi yiyeceklere yer verilmelidir. Yetişkinlerde şeker hastalığı sırasında vücut ağırlığının 0,8 oranında protein ihtiyacı vardır. Bu oranlarda uygun protein tüketilmelidir. Diyet listesinde az miktarda yağ da bulunmalıdır.

Bitkisel yiyeceklerin insanlarda sindirim enzimleriyle parçalanamayan kısımları posa olarak tanımlanır. Bunlar iki farklı türde olur: suda eriyen ve suda erimeyen posalar. Suda eriyen posalar, vücuttaki karbonhidrat sindirimini yavaşlatır ve glisemi oranındaki yükselmeyi önlerler. Suda erimeyen posalar ise yiyeceklerin bağırsaklara geçişini hızlandırır ve bağırsaklardaki hareketi artırır. Bu nedenle posa içeriği olan besinler, bağırsak hareketlerini düzenler, kabızlığı önler, kanda kolesterol ve trigliserit oranını düşürür. Şeker hastalığı diyetinde posalı yiyecekler mutlaka yer almalıdır.

İnsanlar beslenme düzenleri içinde genellikle ihtiyaçlarından fazla tuz tüketirler. Bu, tansiyonlarının yükselmesine sebep olur. Şeker hastalığında yüksek tansiyonun olması son derece risklidir. Bu yüzden tuz oranı sınırlandırılmalıdır.

Diyetin içeriğinde yağ oranı az olmalıdır. Daha çok bitkisel yağların tüketilmesine özen gösterilmelidir. Bu önlem, kandaki kolesterol seviyesinin düşmesine neden olacaktır.

Şeker hastalığı diyeti, bireylerin kan şekerini dengede tutmak ve genel sağlığını korumak için son derece önemlidir. Doğru beslenme, düzenli egzersiz ve doktor kontrolünde ilaç kullanımı, şeker hastalığının yönetiminde etkili olacaktır. Bu nedenle, şeker hastalarının beslenme düzenlerine dikkat etmeleri ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri gerekmektedir.